Haberler

Endonezya için çevre dostu bir enerji kaynağı olarak jeotermal enerji

Ulubelu jeotermal alanı, Lampung, Endonezya (kaynak: Pertamina Jeotermal Enerjisi)
Cannur Bozkurt 11 Nis 2019

Endonezya'daki Jeotermal Üreten Bölgeler Birliği, endişelere neden olan enerji üretimine ilişkin, jeotermal enerjinin kullanılmasının yeraltı suyu seviyelerini bozmadığını ve çevre dostu olduğunu vurguladı.

Geçen hafta Endonezya’dan bildirildiği üzere, ADPPI Genel Sekreteri (Endonezya Jeotermal Üreten Bölgeler Birliği) Harry Nurulfuad, bazı kişilerin jeotermal kaynakların veya jeotermal enerjinin elektrik için kullanılmasına yönelik itirazlarının nedeninin, bu kişilerin konuya dair eksik bilgi sahibi olmalarından kaynaklandığnı belirtti.

Bunlardan biri, Harry’e göre, jeotermal kullanımının hem tarım hem de diğer ihtiyaçlar için bir topluluk geçim kaynağı olan yeraltı suyu seviyesini bozacağı görüşünün ortaya çıkmasıydı.

ADPPI Sekreteryası yaptığı açıklamada (Cakarta, 28.03.2019): “Bu açıkça yanlış. Dağlarda bulunan jeotermal kaynak 1,5 – 2 km derinlikten ısınmakta ve böylece 100 metreden daha az bir derinlikte bulunan yeraltı suyuna etki etmemekte” dedi.

Slovenya’nın Zala Havzası’nda Mura’daki kaynağın Endonezya’daki jeotermalden farklı olduğunu sözlerine ekleyen Genel Sekreter Harry: “Bu yerde kullanılan jeotermal, 1 km’den daha az bir derinliğe sahiptir ve sadece evsel ısıtma için kullanılır, dağlık bölgelerde değil, elektrik üretimi için kullanılır.  Jeotermalde, Slovenya ile Endonezya’yı karşılaştıran partiler varsa bu doğru değil. Slovenya’da, jeotermalden elektrik üretilmiyor çünkü Slovenya’da volkan yok.” açıklamasında bulundu.

Harry ayrıca, dünyadaki jeotermalin, sadece şimdi değil, uzun zaman önce ısıtma, soğan kurutmak, buğday veya domates kurutmak için enerji kaynağı olarak kullanıldığını belirtti. “Çevre dostu olması nedeniyle WWF ve Greenpeace gibi uluslararası STK’lar fosil enerjinin yerini almak için jeotermal enerjinin gelişimini destekliyor” dedi.

Sadece Endonezya’da, 1974’ten bu yana jeotermal enerjiden elde edilen elektriğin kullanıldığını açıkladı. Şu ana kadar Endonezya, 2000 MW’lık jeotermal elektriği kullandı ve ABD’den sonra jeotermal elektriğin kullanıcısı olarak dünyada 2 numara.

“Elektrik kullanımının yanı sıra, Endonezya’daki jeotermal, kalkınma bölgesi çevresindeki topluluklar tarafından doğrudan hissedilen faydalar sağladı. Jeotermal bir projeyi ziyaret etmek, jeotermalin çevreye olan faydalarını doğru bir şekilde bilmenin bir yoludur” dedi.

Dünyada dikkatini çeken iklim değişikliği konusu ile ilgili olarak Harry, iklim değişikliğinin temel olarak kömür, petrol, gaz ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılmasından kaynaklandığını belirtti. Bu yakıtlar karbondioksit (CO2) ve ana sera gazı üretir.

“Aşırı miktarda sera gazı ve küresel sıcaklıklardaki artış iklimi dengesiz hale getiriyor, böylece sağlığımız ve küresel ekosistemin sağlığı tehlikede” dedi.

Harry, jeotermal enerji santralleri (PLTP) konusunda ise “PLTP’den kaynaklanan emisyonlar radon, arsenik ve civa içerir. Fakat herhangi bir PLTP olmadan, emisyon hala oradadır, çünkü kaplıcalar, buhar (gabuo) ve kraterler de dahil olmak üzere, volkanik alanda yeryüzünden çıkan doğadaki bir elementtir. Ancak bu miktar çok küçük olduğu için yanardağ bölgesinde yaşayan tarafımızdan hissedilen bir etki yok. PLTP’de bulunan çok küçük civa olan arsenikli radon bileşimi, enjeksiyon kuyularından rezervuara enjekte edilmelidir. Bu, Atık Su Kalitesi Standartları ile ilgili olarak 2010 sayılı Çevre Bakanı Yönetmeliğine uygundur.” açıklamasında bulundu.

Öyleyse, dedi Harry, Endonezya’daki tüm jeotermal sistemler kapalı sistemlerdir, yani nehirlere veya su kütlelerine atık atılmaz.

“Bu nedenle, PLTP emisyonu, Batı Sumatra’da çok fazla çalışan altın madenciliğinden kaynaklanan emisyonlardan çok farklı. PLTP emisyonu çok küçüktür, o zaman küçük miktarın bertaraf edilmemesi ancak tekrar geri verilmesi, bu nedenle jeotermal enerjinin çevre dostu olduğu söylenebilir.” dedi.

 Kaynak: ThinkGeoEnergy