Haberler

Münih, jeotermal bölgesel ısıtma projesi büyüyor

Münih, Michaelibad'da planlanan jeotermal santralin çizimi (kaynak: SWM)
Merve Uytun 8 Mar 2022

Münih şehri, 2029 yılına kadar şehrin 75.000 sakinine ısı sağlayacak 7. jeotermal bölgesel ısıtma tesis planlarını büyütüyor.

Bölgesel enerji kuruluşu Stadtwerke Münih (SWM), enerji geçiş çabalarında daha fazla adım attığını duyurdu. SWM, Münih ve çevresinde halihazırda altı jeotermal tesisi işletiyor. Tesis şimdi Münih’in güneydoğusundaki Michaelibad (yüzme havuzları) gerekçesiyle 2024’ten yedincisini inşa etmek istediğini duyurdu. Tamamlandıktan sonra, yaklaşık 75.000 Münih sakini için yeterli ısı sağlayacak.

Proje şimdi onay sürecinde bir ilk dönüm noktasına ulaştı. Yerel inşaat komisyonu ön kararında jeotermal santralin inşasını onaylıyor. Gerekçe ayrıca, Münih’in bölgesel ısıtma sisteminin iklim açısından nötr dönüşümündeki özel kamu yararına da atıfta bulundu.

HKW Süd, Münih/ Almanya’daki jeotermal sahada sondaj kulesi (kaynak: SWM)

Münih’in en genç (ve Almanya’nın en büyük) jeotermal sistemi, Schäftlarnstrasse’deki güney enerji konumunda test edilirken, SWM şimdiden bir sonrakine hazırlanıyor: Michaelibad-Sistemi’nin batı çiminde bir jeotermal sistem inşa etmeyi planlıyorlar. dört taşıma ve dört yeniden enjeksiyon hattı. Berg am Laim ve Ramersdorf-Perlach bölge komiteleri ile bölge sakinleri, onay süreci öncesinde birkaç kez bilgilendirilerek, dilek ve önerileri kayıt altına alındı. Projeyle ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.

SWM bakış açısından, Michaelibad konumu jeotermal enerjinin kullanımı için idealdir çünkü:

  • alt toprakta yüksek bir termal potansiyel var,
  • bölgesel ısıtma ağına bir bağlantı kolayca uygulanabilir,
  • Planlanan sistemin yakınında yüksek bir ısı talebi var – özellikle de ısı kaynağı gelecekte CO2 açısından nötr olabilecek havuzun kendisi değil.

Jeotermal sistem iki yapısal bölümden oluşacak ve açık havuz alanının kuzeybatı köşesine inşa edilecek. Sağdaki görselleştirme, jeotermal kuyuların (sağdaki çimenlikte) ve ısı istasyonunun (resmin tam ortasında) konumunun ilk şematik temsilini göstermektedir. Dış tasarım sadece daha sonraki planlama sırasında belirlenecektir. Halkın katılımı da planlanmaktadır.

Bu noktada havuzun eski, artık kullanılmayan depolama ve hizmet binaları önceden sökülerek bu alanların jeotermal sisteme uygun hale getirilmesi sağlanacaktır. Sonuç olarak, inşaat işinin bitiminden sonra, yüzücüler güneşlenme çimlerinin çoğunu tekrar kullanabilecekler.

SWM’nin planları, mahalledeki rahatsızlığı mümkün olduğunca düşük tutmayı, ağaç stokunu ve güneşlenme alanını korumayı ve aynı zamanda havuzun çekiciliğini uzun vadede artırmayı amaçlamaktadır. Burada da fikirler vatandaşlarla birlikte geliştirilmeli ve somut uygulamaya dahil edilmelidir.

Sonraki adımlar

Jeotermal kuyular ve ısıtma istasyonu için teknik planlama şu anda ilerlemektedir. Şu anda sahada sadece artık kullanılmayan depolama ve işletme binalarının sökülmesi görülüyor.

Tesisin dış tasarımı ve Michaelibad’ın çekiciliğinin artırılması için halkın katılımı bu yıl başlayacak. Seçilen fikirler daha sonra teknik uygulama planlamasına akar.

Aynı zamanda proje, diğer şeylerin yanı sıra halkın da dahil olduğu normal inşaat ruhsatı sürecinden geçiyor.

Önceki planlara göre, sondaj sahasında ve ısıtma istasyonunda beton çalışmalarına 2024 yılında başlanacak. Sondajın ise 2025 yılının başlarında başlaması bekleniyor.

Devreye alma 2029’da gerçekleşebilir

Bu jeotermal sistemle Münih’in bölgesel ısıtmasının yenilenebilir payı artmaya devam ediyor. Ramersdorf, açık ve kapalı havuz eğlencesi için değil, aynı zamanda ısı geçişinin başarısı adına da tam anlamıyla bir “hotspot” olacak.

SWM, ısınma geçişinin başarısı üzerinde çalışıyor

SWM, yaklaşık 900 kilometre uzunluğundaki bir bölgesel ısıtma ağı aracılığıyla Münih’teki evlerin yaklaşık yüzde 40’ını çevre dostu ısıyla sağlıyor. Vizyonları: En geç 2040 yılına kadar SWM, Münih’in bölgesel ısıtma gereksinimlerini iklim açısından nötr bir şekilde karşılamak istiyor. Bunu başarmak için öncelikle derin jeotermal enerjiye güveniyorlar.

Kaynak: ThinkGeoEnergy