Haberler

MEET AB projesi Balıkesir’de uygulanacak

Proje uygulama sahası (kaynak: Enerjikan / İlker Apaydın)
Merve Uytun 24 Eki 2022

MEET Avrupa Birliği projesinin uygulama sahası; Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesinde bulunan Enerjikan Enerji Üretim A.Ş.'ye ait jeotermal ruhsat alanı seçildi.

MEET Avrupa Birliği projesinde uygulama sahası olarak;  Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesinde bulunan Enerjikan Enerji Üretim A.Ş.’ye ait jeotermal ruhsat alanı seçildi. Çalışma kapsamında, proje ortaklarından Enogia firması tarafından kuyu başına 40 kWatt kapasiteli bir ORC* modülü monte edilecek ve iki ay boyunca üretim verisi toplanacak.  Amaç; düşük-orta sıcaklık ve debideki bir jeotermal kuyudan, elektrik üretimi gerçekleştirildiğinde karşılaşılabilecek sorunların gözlemlenmesi ve üretim sırasında oluşabilecek korozyon sorununa karşı ısı eşanjörleri için uygun malzeme seçiminin sağlanması. Böylece uzun vadede, düşük sıcaklıktaki ve düşük debideki jeotermal kaynakların elektrik üretimine katkısının arttırılması hedefleniyor.

Avrupa Birliği’nin Ufuk 2020 araştırma ve inovasyon programının 792037 numaralı hibe sözleşmesi kapsamında olan proje, Mayıs 2018 tarihinde başlamış olup bu yıl sona erecektir.  Aralarında Hırvatistan, İzlanda, Almanya, Fransa ve Belçika’nın bulunduğu beş ülkeden endüstriyi ve üniversiteleri temsilen toplam 16 paydaş bulunmaktadır.  Farklı jeolojik yapıların rezervuar olarak verimliliğinin araştırıldığı projede, Türkiye projenin paydaşı olmamasına rağmen, Balıkesir sahasıyla projenin altıncı  ve son uygulama sahası olmuştur. Volkanik kayaçlar için çalışmalar İzlanda’da Grásteinn ve Krauma sahalarında, tortul kayaçlar için çalışmalar Fransa’da Chaunoy ve Cazaux sahalarında gerçekleştirilmiştir. Granitten üretim yapan rezervuar ise Fransa’daki Soultz-Sous-Forêts sahasıdır.

Balıkesir’de yapılacak bu çalışma, şu an 1860 MWe’lık kurulu kapasitesi ile dünyada dördüncü sırada bulunan ülkemiz ile Avrupa arasında işbirliğini güçlendirmek, Türkiye jeotermal sahalarında yapılan bilimsel araştırmaları arttırmak ve Türkiye ölçeğinde elde edilen verilerin dünya üzerinde aynı jeolojik yapıya sahip farklı ülkeler tarafından da kullanılmasını sağlayarak iklim krizi ile mücadele açısından atılan önemli bir adımdır.

Kaynak: E-posta bildirimi