Haberler

Jeotermal, artan veri merkezi elektrik talebini karşılayabilir mi?

Veri merkezi, (kaynak: flickr/ Aileen Devlin, Jefferson Lab, kamu malı)
Merve Uytun 17 Mar 2025

Rhodium Group'un yeni raporunda, yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte artan veri merkezi elektrik talebini karşılamada jeotermal enerjinin potansiyeli vurgulanıyor.

Rhodium Group’un ( 11 Mart 2025’te yayımlanan ) yeni raporunda, jeotermal enerjinin, yapay zeka patlamasıyla birlikte veri merkezlerinden gelen hızla artan elektrik talebini karşılamada nasıl önemli bir rol oynayabileceği araştırılıyor.

Raporda, gelişmiş jeotermal sistemler (EGS) vurgulanıyor ve EGS’nin 2030’ların başına kadar öngörülen veri merkezi talebinin %64’üne kadarını, optimum koşullarda ise talebin %100’ünü geleneksel şebeke elektriğinden daha düşük maliyetlerle karşılayabileceği potansiyeli görülüyor.

Yapay zekanın etkisiyle elektrik talebindeki artış

Yapay zekanın (AI) ve bulut bilişimin genişleyen kullanımı, elektrik tüketimini benzeri görülmemiş seviyelere taşıyor. Raporda şunlar belirtiliyor:

  • Veri merkezlerinin ABD elektrik tüketimindeki payı 2020’de %2’den 2024’te %4,5’e çıktı.
  • 2028 yılına gelindiğinde veri merkezleri toplam elektrik talebinin yüzde 7-12’sini karşılayabilir ve bu da elektrik şebekesine yük bindirebilir.
  • ChatGPT, Google Gemini ve Meta AI gibi yapay zeka eğitim modelleri bu artışın başlıca itici güçleridir.

Elektrik dağıtım şirketleri güç üretim kapasitesini genişletmek için çabalarken, jeotermal enerji veri merkezi büyümesini desteklemek için 7/24 uygulanabilir bir çözüm olarak ortaya çıkıyor.

Jeotermalin veri merkezleri için temel avantajları

Raporda, jeotermal enerjinin yapay zeka destekli veri merkezlerine güç sağlamak için güçlü bir aday olmasının nedenleri şöyle sıralanıyor:

  • Yüksek Güvenilirlik – Rüzgar ve güneşten farklı olarak jeotermal, %90’ın üzerinde bir kapasite faktörüyle 7/24 çalışır.
  • Daha Düşük Maliyetler – Veri merkezlerini jeotermal kaynakların yakınına kurmak elektrik maliyetlerini %31-45 oranında azaltabilir.
  • Azaltılmış Karbon Ayak İzi – Jeotermal, Amazon, Microsoft ve Google gibi şirketlerin temiz enerji hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olarak sağlam, sıfır karbonlu enerji sağlar.

Jeotermal Genişlemenin Önündeki Engellerin Aşılması

Raporda, veri merkezleri için jeotermalin potansiyelinin tam olarak gerçekleştirilebilmesi için temel zorluklar özetleniyor:

  • İzin Gecikmeleri – Jeotermal projeler için federal onaylar 7-10 yıl sürebilir ve bu da gelişmeyi engeller.
  • Şebeke Bağlantı Darboğazları – Birçok jeotermal proje, birbirine bağlanmak için uzun bekleme süreleriyle karşı karşıya kalmaktadır.
  • Finansman Açıkları – Jeotermal, potansiyeline rağmen güneş ve rüzgara kıyasla hâlâ finansman zorluklarıyla karşı karşıyadır.

Raporda, politika yapıcılar ve teknoloji şirketlerinden, jeotermal benimsenmeyi hızlandırmak için düzenleyici reformları, yatırım teşviklerini ve daha hızlı izin vermeyi desteklemeleri isteniyor.

İleriye giden yol: jeotermal destekli veri merkezleri

Yapay zeka şirketleri veri merkezlerini jeotermal kaynakların yakınına yerleştirmeye öncelik verirse, jeotermal enerji maliyetleri ve emisyonları azaltırken öngörülen talep büyümesinin %100’ünü karşılayabilir.

Raporun tamamını okuyun

Güçlü politika desteği ve endüstri yatırımlarıyla jeotermal, dijital çağda enerji güvenliğini ve temiz büyümeyi garanti altına alarak sürdürülebilir yapay zeka altyapısının temel taşı haline gelebilir.

Kaynak: ThinkGeoEnergy