Danimarka’nın enerji geçişinde jeotermal ısıtma kritik önem taşıyor

Aarhus üzerinden şehir manzarası, Danimarka (kaynak: flickr / Kullanıcı: Colin, creative commons)

Merve Uytun 15 Nis 2021

Danimarka’nın yerel kuruluşu olan, AffaldVarme Aarhus’un direktörü Bjarne Munk Jensen’e göre; Jeotermal bölge ısıtma, bu yüzyılın yeşil enerjideki kuantum sıçraması için en iyi örnektir – ancak hızlı bir hamle gerekiyor. Danimarka’nın Aarhus kentindeki her beş evde jeotermal enerji ile CO2’siz konut ısıtma yapılabilir. Aarhus şehri, Avrupa’nın en büyük jeotermal bölgesel ısıtma tesisinin temellerini atabilir, ancak bölgesel ve jeotermal ısıtma için bir yardımcı modele ihtiyaç var.

Jeotermal bölge ısıtma, yakın gelecekte Aarhus’ta kolaylıkla gerçeğe dönüşebilir. AffaldVarme Aarhus ve Aarhus Belediyesi, AP Møller Holding A / S ile işbirliği içinde Avrupa’nın en büyük jeotermal bölgesel ısıtma tesisini kurmak için çalışıyor.

Yeşil ısı için bir model

Ancak resim, hızlı bir hamle olmadan gerçeğe dönüşemez. Şu anda olduğu gibi, jeotermal enerji vergiden muaf biyokütle ile rekabet ediyor. Ancak son 30 yıllık bir döneme bakarsak, kısmen elektriğin fiyatı yüzünden değil.

Bir bölgesel ısıtma şirketi olarak, rekabet edebilirliği düzenleme sorumluluğumuz var ve bunu ancak politikacıların artan elektrik fiyatları riskini azaltan bir elektrik fiyatı tavanı benimsemeleri durumunda yapabiliriz.

Bir bölgesel ısıtma şirketi olarak, rekabet edebilirliği düzenleme sorumluluğumuz var ancak bunu, politikacılar artan elektrik fiyatlarını azaltma yollarını benimserlerse yapabiliriz.

Şu anki durumda, jeotermal enerji vergiden muaf biyokütle ile rekabet ediyor.

Rüzgar endüstrisi, uzun yıllardır , rüzgar türbini sahiplerini düşük elektrik fiyatlarına karşı sigortalayan bir modelle çalışmaktadır.

Model, “Fark Sözleşmesi” olarak adlandırılır. Devlet düşük elektrik fiyatlarını destekler ve elektrik fiyatları yüksek olduğunda tersine tazmin edilir. Yani elektriğin fiyatı yükselirse devlet destekliyor. Elektriğin fiyatı düşükse, devlet bölgesel ısıtma şirketlerinden para alır. Model gerçekten iyi bir fikir çünkü jeotermal enerjiyi mümkün kılıyor. Aynı zamanda birbirini örten iki modele sahip olmak devlet için çok mantıklı. Devlet jeotermal enerji için para ödemek zorunda kalırsa, rüzgar için para kazanacaktır – ve bunun tersi de geçerlidir.

Bölgesel ısıtma tarihinde yeni bir bölüm

Şu anda yeni bir çağın eşiğindeyiz. Bölgesel ısıtma, gelecekte ısımızı yenilenebilir enerji kaynaklarından almamız için düzenlenmelidir.

Bir şirket olarak AffaldVarme Aarhus, önümüzdeki birkaç yıl içinde, Ørsted ile Studstrupværket’in ısınma konusundaki anlaşmamızın sona erdiği 2030’dan sonra ne yapacağımız konusunda bir karar vermelidir.

AffaldVarme Aarhus yenilenebilir enerji biçimlerine doğru olan yolculuğa katkıda bulunmak istiyor. Ancak jeotermal enerji için çerçeve koşullarının iyileştirilmesini gerekiyor.

Yıllık jeotermal konferansta İklim, Enerji ve Tedarik Bakanı Dan Jørgensen, “Jeotermal enerjinin gerçek bir alternatif olması için ne gerekiyor?” Diye sordu.

AffaldVarme Aarhus buna cevap vermek istiyor. Hızlı bir itkiye ihtiyacımız var. Gelecek için doğru kararları verebilmemiz için çerçeve koşullarını bilmemiz gerekiyor. Şimdi başlayabilmemiz için siyasi eyleme ihtiyacımız var.

Bir sonraki enerji macerası

Aarhus’ta, Aarhusluların evlerini jeotermal bölgesel ısıtma ile ısıtmak istiyoruz. Ancak aynı zamanda, teknolojiyi, Danimarka’nın tamamına ve uzun vadede yurtdışına fayda sağlayacak şekilde olgunlaştırma hedefimiz var.

70’lerde rüzgar enerjisi gelişti ve bu macera, politikacılar Elektrik Vergisi Yasasını değiştirdiğinde gerçekten başladı. O zamandan beri rüzgar enerjisinin hikayesi, büyük bir uluslararası damgaya sahip bir Danimarka başarı hikayesi haline geldi.

Jeotermal enerjinin de aynı potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle politikacıların da başka bir enerji macerasına katılacağını umuyoruz. Önümüzdeki enerji müzakerelerinde özellikle jeotermal enerjinin çerçeve koşullarına bakmamız gerekiyor.

Kaynak : ThinkGeoEnergy