Dominika, 10 MW’lık jeotermal enerji projesi için 34 milyon dolarlık finansman sağladı

Dominica jeotermal enerji projesi sahasının ve çevresindeki alanların hava görüntüsü (kaynak: Dominica Jeotermal Geliştirme Şirketi)

Merve Uytun 7 Oca 2025

Karayip Kalkınma Bankası (CDB), Dominika’da 10 MW’lık bir jeotermal enerji projesinin inşasını finanse etmek için 34,8 milyon ABD doları tutarında bir krediyi onayladı. Proje, Dominika Jeotermal Kalkınma Şirketi (DGDC) tarafından temsil edilen Dominika Milletler Topluluğu (GoCD ) ve Ormat Technologies Inc. (Ormat) arasındaki bir kamu-özel sektör ortaklığıdır.

AMALA Clean Energy Advisors, GeothermEx ve POWER Engineers ile birlikte Kredi Veren Teknik Danışmanı (LTA) olarak görev yapmış ve CDB’nin 12 Aralık 2024’te aldığı kararı bildirmek üzere projenin durum tespitinin yapılmasına yardımcı olmuştur.

Karayipler’deki ada ülkesi Dominika, ilk jeotermal enerji projesinin geliştirilmesine yönelik olarak son yıllarda önemli adımlar attı. Üretim ve yeniden enjeksiyon kuyularının delinmesi ve test edilmesi halihazırda tamamlandı ve daha yakın tarihli güncellemeler, 2025 başlarında başlaması beklenen enerji santrali inşaatı için saha hazırlıklarının devam ettiğini gösteriyor.

10 MW’lık jeotermal enerji projesinin Dominika’daki elektrik tedarikinin maliyetleri ve güvenilirliği üzerinde büyük bir etki yaratması bekleniyor. Dominika şu anda enerjisinin %90’ından fazlasını, çoğunlukla fosil yakıtlar şeklinde ithal ediyor. Ülkenin elektriğinin yaklaşık %70’i dizelden üretiliyor, bu da enerji maliyetlerini artırıyor ve işletmelerin büyümesini ve temel Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine doğru ilerlemesini engelliyor. İlk çalışmalar, adanın jeotermal potansiyelinin, yaklaşık 18 MW’lık mevcut pik talebin 50 katına kadar elektrik enerjisi kapasitesi sağlayabileceğini öne sürüyor.

Dominika Hükümeti ayrıca jeotermal enerji kullanılarak yeşil amonyak üretimi için ön fizibilite çalışması yapmak üzere Trinidad ve Tobago’dan bir şirketle anlaştı.

CDB Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bayan Therese Turner-Jones, “Bu tesis, Dominika’nın sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmasına ve fosil yakıt bazlı elektrik üretiminden tamamen yenilenebilir kaynaklara geçişine yardımcı olmakta uzun bir yol kat edecek” dedi.

Karayip bölgesinde enerji güvenliğinin desteklenmesi

Bu proje, Doğu Karayip Devletleri Örgütü’nde (OECS) jeotermal potansiyeli olan ülkelerin finansman ve teknik yardımla projeler geliştirmesini desteklemeyi amaçlayan CDB’nin GeoSmart Girişimi kapsamında finanse edilmektedir.

CDB’nin finansmanı (Yeşil İklim Fonu aracılığıyla Inter-American Development Bank’tan ve Kanada Hükümeti’nin Küresel İşler Kanada aracılığıyla sağladığı kaynaklarla) yaklaşık 68 milyon ABD doları tutarındaki toplam proje maliyetinin %51’ini karşılarken, CARICOM Kalkınma Fonu (CDF) %22 katkıda bulunuyor ve kalanı da GPC’den gelen öz sermaye olarak karşılanıyor.

CDB Sürdürülebilir Enerji Birimi Koordinatörü Bay Joseph Williams, Dominika için onaylanan fonun önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, küçük ada gelişmekte olan devletlerdeki jeotermal projelerde kalkınma finansmanının, yüksek risk ve ulusal hükümetlerin mali ve insan kapasitesi kısıtlamaları göz önüne alındığında, önemine dikkat çekti.

Dominika’ya ek olarak, diğer OECS ülkeleri de GeoSmart Girişimi kapsamında destek aldı. Grenada’da test sondajı için 9,4 milyon ABD doları hibe onaylandı, St Kitts ve Nevis ise  Nevis adasında üretim kuyularının sondajı için 17 milyon ABD doları fon aldı. CDB daha önce Saint Vincent ve Grenadinler’de tamamlanan jeotermal keşfi desteklemek için 27 milyon ABD doları sağlamıştı.

OECS ülkelerinin jeotermal potansiyelinden yararlanmak, ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak bölgenin enerji güvenliğini güçlendirmeye yardımcı olurken, aynı zamanda karbon emisyonlarını azaltır ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yönelik küresel çabalara katkıda bulunur. Ayrıca, tüketicilere, hanelere ve işletmelere uygun fiyatlı ve güvenilir elektrik sağlayarak bu ekonomilerin rekabet gücünü artırmaya yardımcı olur.

Kaynak: ThinkGeoEnergy