Fervo Energy ve Turboden, Utah’taki jeotermal projede işbirliği yapacak
Turboden, EGS için ORC teknolojisini sergileyen Fervo Energy'nin Utah'taki 90 MW'lık Cape İstasyonu jeotermal projesine enerji santrali ekipmanı sağlayacak.
ORC sistemleri uzmanı Turboden SpA, Fervo Energy’nin Utah’taki Cape Station jeotermal projesinin 90 MW’lık ilk aşaması için enerji santrali ekipmanlarının mühendisliğini ve tedarikini sağlamak üzere seçildi. Sözleşme, jeotermal kaynaklardan optimum enerji dönüşümü sağlayan altı ORC türbinli üç jeneratörün kurulumunu kapsıyor.
Fervo Energy’nin Cape Station projesi, şirketin jeotermal enerji sektöründeki en büyük ticari çabasına işaret eden önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Utah’ın güneybatısında yer alan Cape İstasyonu, yaklaşık 400 MW’lık beklenen toplam proje kapasitesiyle jeotermal enerji üretimini yeniden tanımlayacak konumdadır.
Cape İstasyonunun başarısı yalnızca EGS teknolojisinin etkinliğini doğrulamakla kalmayacak, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri genelinde gelecekteki jeotermal enerji projeleri için büyük potansiyelin kilidini açacak. Turboden ve Fervo Energy, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırma konusunda liderlik etme kararlılığındadır.
Fervo Energy CEO’su ve Kurucu Ortağı Tim Latimer, “Cape İstasyonu projemizde Turboden ile işbirliği yapmaktan heyecan duyuyoruz” dedi. “Bu ortaklıkla ORC endüstrisi, sürekli artan temiz enerji talebini karşılamak için gerekli olan yeni bir ölçek çağına giriyor.”
Turboden CEO’su ve Genel Müdürü Paolo Bertuzzi bu duyguyu yineledi: “Fervo Energy’nin jeotermal enerjiyi geliştirmeye yönelik kararlılığı, Turboden’in sürdürülebilir enerji inovasyonunu teşvik etme misyonuyla kusursuz bir şekilde uyum sağlıyor. Birlikte daha temiz, daha yeşil bir geleceğe doğru yol alıyoruz. Kuzey Amerika’daki diğer girişimlerle birlikte bu projenin başarısı, Turboden’i ABD merkezli bir ofis kurmayı düşünmeye itti. Bu stratejik hamle, Mitsubishi Heavy Industries America’nın desteğinden yararlanmamızı sağlayarak bölgedeki operasyonlarımızı ve varlığımızı daha da geliştirmemizi sağlıyor.”
Kaynak: ThinkGeoEnergy