GYEP: “Yenilenebilir Enerjide Temiz Kaynak Jeotermal Enerji” açıklaması yaptı
Gelecek Yenilenebilir Enerjide Platformu (GYEP), jeotermal enerji hakkında doğru bilinen yanlışları bilimsel gerçekler ve detaylı araştırmalarla açıklayan bir çalışma yayınladı.
Gelecek Yenilenebilir Enerjide Platformu, doğal ve tükenmeyen yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının yaygınlaştırılmasını hedefleyen bir sivil toplum inisiyatifi /organizasyondur.
İHA’nın paylaştığı habere göre Platform, jeotermal enerji hakkında çoğu kişinin kulaktan dolma bilgilerle elde ettiği, doğru bilinen yanlışları bilimsel gerçekler ve detaylı araştırmalarla açıklayan bir paylaşım gerçekleştirdi.
Araştırma sonuçlarında jeotermal enerjinin yenilenebilir enerji seçenekleri arasında sürdürülebilir ve uzun ömürlü olması özelliğiyle çevreye etkisi asgari düzeyde kalan bir kaynak olduğu kaydedildi.
Yanlış: Jeotermal enerji, yenilenebilir bir kaynak değildir.
Doğrusu: Jeotermal enerji, yeryüzünün yakın katmanlarındaki magmadan, su, buhar ve sıcak kayalardan temin ediliyor ve bu nedenle de dünya var olduğu sürece kullanılabiliyor. Doğal ve temiz bir enerji kaynağı olan jeotermal, sürdürülebilir, güvenilir, çevre dostu ve yerli bir enerji kaynağıdır.
Yanlış: Jeotermal enerji sürekli enerji sağlayamaz.
Doğrusu: Jeotermal enerji kaynakları, hava şartlarından bağımsız olarak haftanın 7 günü, günde 24 saat elektrik üretir. Bir jeotermal santralin üreteceği enerji önceden belirleniyor, dış etkenlerden etkilenmediği için de enerji planlamalarını dikkate değer bir doğrulukla kolaylaştırır.
Yanlış: Jeotermal enerji su kaynaklarını kirletiyor.
Doğrusu: Jeotermal enerji üretilirken doğaya zarar verilmez. Yerel su rejimi ve yüzey üzerinde olası etkilerini ortadan kaldırmak için jeotermal su ile yer altı suları kesinlikle birbirine karıştırılmaz. Öte yandan, kanunlar ve denetlemelerle sıkı prosedürlere tabi olan jeotermal enerji ile doğadan alınan yine doğaya aynı şekilde geri bırakılır.
Yanlış: Jeotermal enerjiden elektrik üretmek çevre kirliliğine yol açar.
Doğrusu: Jeotermal enerjiyle elektrik üretmek üzere modern tekniklerle inşa edilen kapalı devre santraller sera gazı yaymaz. 30 yıl boyunca üretim yapan ortalama bir jeotermal santrali yalnızca yaklaşık 0.05 kilogram karbon salınımına neden oluyor. Bir otomobilin ise sadece bir depo benzin ile atmosfere bıraktığı karbon salınımı 8.91 kg.’dır.
Yanlış: Jeotermal üretiminde zehirli duman havaya karışıyor.
Doğrusu: Jeotermal, yeryüzü tabakasının altında ısınan sulardan elde edildiği için havaya salınan duman da sadece su buharıdır. Barajlarda ve sulama yapılan tarlalarda da benzer su buharı çıkışı oluyor, ancak bunun jeotermal santrallerinde daha yoğun ölçekte görülmesi yanlış anlaşılır.
Yanlış: Jeotermal enerji yeni duyulan ve geleceği belirsiz bir enerji kaynağıdır.
Doğrusu: Aslında jeotermal enerji dünyada ilk dönemlerden bu yana kullanılıyor. Paleo Hintliler’in jeotermal enerjiden elde ettikleri ısıyı ve mineralleri kaplıcalarda kullandığını biliniyor. Anadolu coğrafyasında da görülen jeotermal kullanımı, Roma İmparatorluğu aracılığıyla dünyaya yayıldı. Isıtma ve bireysel kullanım projelerinin başlangıcı ise 1890’lara dayanır.
Yanlış: Jeotermal enerjiyi günlük hayatımızda kullanamayız.
Doğrusu: Jeotermal enerji, çevreyi korumasının yanı sıra ekonomimizi de olumlu etkiler. Türkiye’de geçen yıl, ilk 6 ayda 1 milyona yakın hanenin elektrik ihtiyacı jeotermal ile karşılandı. Elektriğin yanı sıra ısıtma işlevi de olan jeotermal, evleri ısıtmak için yaygın olarak kullanılırken soğuk ülkelerde yolları ısıtmak için bile kullanılıyor. Yer altından elde edilen mineralli sular ayrıca kaplıca ve termal turizminin de yaygınlaşmasını destekliyor.
Yanlış: Jeotermal santraller tarım faaliyetlerine ve ağaçlara zarar veriyor.
Doğrusu: Karbondioksit oranın artması, sera gazı etkisi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan küresel sıcaklık artışı, hava sıcaklığının yükselmesine ve kuraklığa neden oluyor. Jeotermal enerji ise yönetmeliklere uygun üretildiğinde bölgede bulunan doğal yaşama zarar vermez. Jeotermal enerji söylenenin aksine, tarım faaliyetlerinin artmasını da sağlar. Özellikle ülkemizde tarım faaliyetleri arasında önemli bir yeri olan seracılıkta kullanılır ve 4 mevsim ürün elde edilmesini kolaylaştırır.
Kaynak: Haberler.com, GYEP