Haberler

Jeotermal enerji ve incir üretimi ilişkisine istatiksel bir yaklaşım

Aydın inciri (kaynak: Aydın Belediyesi)
Cannur Bozkurt 25 Eyl 2020

Aydın’da jeotermal enerjinin incir üretimine olumsuz etkisi olduğu iddiaları gündemde iken, Murat Karadaş, konuya istatiksel açıdan yaklaşan bir yazı paylaştı. Karadaş yazısında üretim verileri ve JES’lerin kurulum tarihlerini karşılaştırarak, değerlendiriyor.

Aydın ili hem incir üretimi hem de jeotermal elektrik santrallerinin yoğun olarak bulunnduğu bir ilimiz. İlde, jeotermal elektrik santrallerinin bölgede nem değişikliğine neden olduğu ve incir üretiminin bu durumdan olumsuz etkilendiğine yönelik iddialar ve tartışmalar yaşanmaktadır.

Murat Karadaş, konuya ilişkin paylaştığı yazısında, internet üzerinden herkesin kolayca erişebileceği verileri derleyerek (TÜİK, Ziraat Mühendisleri Odası gibi) istatiksel bir ilişki sunuyor.

Analiz edilen veriler, Aydın’da, yaş incir üretiminde dramatic bir düşüş yaşanmadığına işaret ediyor. Bölgede 2008 yılı dışında incir üretiminde düşüş yaşanmamış. Ancak 2008, incir üretiminin genel olarak tüm ülkede düşüş yaşadığı bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca 2008 yılında Aydın’da işletmede olan, 7,9 MW kurulu güce sahip tek bir santral bulunmakta.

2019 yılına gelindiğinde Aydın ve ilçelerinde jeotermla elektrik üretim kurulu gücü 784 MW2ı aşmakta. Ancak Karadaş’ın derlediği veriler, ülke verilerine paralellik gösteren ve incir üretiminde artışa işaret eden bir tablo çizmekte.

Karadaş, konuya ilişkin şöyle yazıyor: “Eğer Aydın’da kurulan JES’lerden atmosfere atılan yoğuşmayan gazların ve buharın incir üretimine doğrudan ya da dolaylı bir etkisi olmuş olsaydı, Aydın’daki incir üretim miktarının her yıl düşme eğilimi gösterip 2019 yılında en düşük seviyeyi görmesi gerekirdi. Oysa ki incir miktar olarak son 12 yılın rekorunu 2019 yılında kırmıştır.”

Konuya ilişkin ilave bilimsel çalışmalara da ihtiyaç duyulduğunu belirten Murat Karadaş üretime etkilerine yönelik iklim faktörleri değerlendirilirken ‘nem’in tek parametre olmadığını hatırlatıyor.

Karadaş yazısını şu sözlerle noktalıyor: “Aydın ilimizin iki önemli değeri olan “İncir” ve “Jeotermal Enerji” ye birlikte sahip çıkmamız gerekmektedir. Jeotermal enerji’yi sadece elektrik santrallardan ibaret görmemeli; şehir ve konut ısıtması, seracılık, meyve-sebze kurutma tesisleri ve termal turizm açısından da bu enerji kaynağının şehrimize marka değeri katmasını sağlamalı, halkımızın hayatına ve ev ekonomisine dokunacak, istihdam yaratacak projelerle jeotermalin anılması için gerekli çabayı göstermeliyiz.”

Kaynak: Aydın Kulis