Jeotermal enerjinin Türkiye’de gelişmesine öncülük eden, MTA’nın eski genel müdürü Sadrettin Alpan hayatını kaybetti
Türkiye'de jeotermal enerji çalışmalarının da öncüsü, MTA'nın eski yöneticisi Sadrettin Alpan hayatını kaybetti. Jeotermal enerjinin Türkiye’de bir kamu politikası haline gelmesinde büyük rol oynayan Alpan, 1960’lı yıllardan itibaren bu alanda yürüttüğü çalışmalarla bir döneme damgasını vurdu.
Türkiye’de jeotermal enerji çalışmalarının da öncüsü, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü’nün eski yöneticisi Sadrettin Alpan hayatını kaybetti. Jeotermal enerjinin Türkiye’de bir kamu politikası haline gelmesinde büyük rol oynayan Alpan, 1960’lı yıllardan itibaren bu alanda yürüttüğü çalışmalarla bir döneme damgasını vurdu.
Kızıldere’de Yazılan Bir Enerji Hikâyesi
1963’te İzmir-Agamemnon’da başlayan jeotermal aramalar, 1968’de Denizli-Kızıldere’de tarihi bir keşifle sonuçlandı. MTA Jeotermal Sondaj Ekibi Şefi, Hollandalı jeolog Dr. Abraham Ten Dam’ın Alpan’a yaptığı telefon çağrısı, dönüm noktası oldu:
“Sayın Alpan, müjde! Tabii buhar bulduk; fışkırıyor…”
Bu haber üzerine heyecanla bölgeye giden Alpan, çalışma arkadaşları Cahit Erentöz, Zati Ternek ve Sırrı Kavlakoğlu’yla birlikte Kızıldere’ye ulaştı. Yeraltından 50-60 metreye fışkıran buharı gören Alpan, görevlilerin “Efendim, buharı keselim mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayır, kesmeyelim. Yoldan gelen geçen herkes görsün. Merak etsin. Bu işi biraz sorgulasın, öğrensin.”
Bu anı, gazeteci Hulusi Turgut’un “Maden Bilimcilerin Duayeni Sadrettin Alpan” adlı kitabında detaylı şekilde aktarılıyor.
Alpan, ilerleyen günlerde MTA atölyelerinde taşınabilir bir buhar santrali yapılmasını sağladı. 0,5 MW kapasiteli bu pilot santral, elektriksiz bir köyde kurulup faaliyete geçirildi. Köy aydınlandı, halk şenlendi. Böylece Türkiye’de jeotermal enerjiden elektrik üretilmiş oldu.

Anlatımıyla Jeotermalin Vizyonunu Çizmişti
Kitapta yer alan anlatımında Alpan, Türkiye’nin jeotermal potansiyelini şöyle tarif ediyordu:
“Yerkabuğunun altında, jeotermal enerji depoları var… Türkiye, tektonik olayların en fazla yaşandığı ülkelerden biri olduğu için jeotermal enerji bakımından da şanslı sayılabilir. Öyle zannediyorum ki; Türkiye, büyük bir jeotermal potansiyele sahiptir. Buharın tükenmez karakteri, jeotermalin önemini artırıyor.”
Jeotermalin yalnızca elektrik üretimi değil, seracılık, konut ısıtması ve turizm alanlarında da büyük katkılar sağladığını savunan Alpan, bu enerjinin “ucuz, temiz ve yenilenebilir” niteliklerine her fırsatta vurgu yapıyordu. Kızıldere’de kurduğu serada Birleşmiş Milletler’den gelen temsilcileri ağırlamış, dağın tepesindeki seranın buharla nasıl beslendiğini gururla anlatmıştı.
Sadrettin Alpan Kimdir?
Sadrettin Alpan, Türkiye’nin yerbilimleri ve enerji alanında yetiştirdiği en önemli yöneticilerden biriydi. MTA Genel Direktörlüğü döneminde, jeolojik ve jeofizik araştırmaları sistematik hale getirerek, yalnızca maden değil, enerji kaynakları da dahil olmak üzere ülkenin doğal zenginliklerini ortaya çıkarmayı amaçladı.
Jeotermal enerjiye yönelik farkındalığı artıran ve bu alanın kurumsal temelini atan isim olarak anılan Alpan, uluslararası iş birliklerine öncülük etti. ABD Jeoloji Servisi (USGS) ve Birleşmiş Milletler ile yürütülen ortak projelerde, ülkemize modern sondaj makineleri ve uzmanlık desteği kazandırdı.
Bir Miras: Kızıldere ve Ötesi
Sadrettin Alpan’ın başlattığı jeotermal vizyon, bugün Türkiye’nin birçok ilinde enerjiye dönüşüyor. Kızıldere başta olmak üzere, Simav, Germencik, Seferihisar gibi sahalar, onun öncülüğünde başlatılan çalışmaların ürünüdür. Bugün Türkiye, Avrupa’nın en büyük jeotermal enerji üreticilerinden biridir.
Alpan’ın, “Daha yapılacak çok işimiz var” sözleri, jeotermal camiası için bir yol gösterici olarak kalacaktır.
Kaynak: MTA