Haberler

Paris-Charles de Gaulle Havalimanı’nda jeotermal sondaj başlıyor

Air France Boeing 777-200ER, Fransa'daki Paris-Charles de Gaulle Havalimanı'na iniş yapıyor (kaynak: Matti Blume (CC BY-SA veya GFDL), Wikimedia Commons üzerinden).
Merve Uytun 10 Ara 2024

Arverne, Fransa'daki Paris-Charles de Gaulle Havalimanı'na yıllık 80 GWh'a kadar ısıtma sağlamak için bir jeotermal sondaj çalışması başlattı.

Arverne Group‘un bir iştiraki olan Arverne Drilling Services, Fransa’daki Paris-Charles de Gaulle Havalimanı’na ısıtma sağlamak amacıyla iki jeotermal sondaj çalışmasını başlattı. Bu kuyular, 1800 metre derinlikteki 70 °C sıcaklığa sahip jeotermal kaynaklara ulaşmayı hedefliyor. Sondaj çalışmalarının yaklaşık üç ay sürmesi bekleniyor.

Proje, Paris-Charles de Gaulle platformunun karbonsuzlaştırılmasında önemli bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Küresel bir havalimanı işletmecisi olan ADP Grubu tarafından başlatılan proje kapsamında, çift kuyudan elde edilecek ısı, havalimanının Terminal 1’ine yıllık 80 GWh’a kadar sürdürülebilir ve yerel olarak üretilmiş ısı sağlayacak. Sondaj, Herrenknecht Vertical tarafından üretilen son teknoloji sondaj ekipmanları kullanılarak gerçekleştiriliyor.

Çevresel faydalarının yanı sıra, bu jeotermal proje, sondaj ve inşaat aşamalarında sahada 75’e yakın çalışanı, entegrasyon programlarına ayrılmış beş rol dahil olmak üzere, istihdam ederek yerel ekonomiye de katkıda bulunuyor.

Jeotermal ısıtma, Paris-Orly Havalimanı’nda 2010 yılından beri kullanılıyor. Sistem şu anda havalimanının ısıtma ihtiyaçlarının %35’ini, hem alan ısıtması hem de sıcak su temini için karşılıyor. Jeotermalin katkısını artırarak havalimanının ısıtma ihtiyaçlarının %50’sini karşılaması planlanıyor.

Arverne Grubu’nun kurucusu ve CEO’su Pierre Brossollet “Bu proje, jeotermal enerjinin endüstrinin karbonsuzlaştırma ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini göstermektedir. Arverne Grubu’nun uzmanlığını bu girişime taşımaktan gurur duyuyoruz. Bu proje, ADP Grubu’nun yerel, yenilenebilir bir enerji kaynağından faydalanmasını, enerji maliyetlerini uzun vadede istikrarlı hale getirmesini ve karbon ayak izini azaltmasını sağlayacak. Yeraltı kaynaklarının, özellikle de jeotermal enerjinin, enerji dönüşümünün anahtar çözümleri olduğuna inanıyoruz” dedi.

Kaynak: ThinkGeoEnergy