PAÜ’de Jeotermal enerji temalı seminer gerçekleştirildi
PAÜ’nün 30. kuruluş yılı kapsamında gerçekleştirilen “Jeotermal Enerji” temalı seminere Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Medithermal Enerji Müdürü Umut Barış Ülgen ile Zorlu Enerji İş Geliştirme Yöneticisi Reyhan Nergis Öner konuk oldu.
PAÜ’nün 30. kuruluş yılı kapsamında gerçekleştirilen “Jeotermal Enerji” temalı seminere Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Medithermal Enerji Müdürü Umut Barış Ülgen ile Zorlu Enerji İş Geliştirme Yöneticisi Reyhan Nergis Öner konuk oldu.
PAÜ Mühendislik Fakültesi konferans salonunda düzenlenen seminerin ilk sunumunu “Türkiye Mevcut Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Farklı Mühendislik Dalları Sektörde Çalışma Alanları” adlı sunumu ile Medithermal Enerji Müdürü Umut Barış Ülgen yaptı. Aynı zamanda Avrupa Birliği uzman mühendisi olan Umut Barış Ülgen; jeotermal enerji nasıl elde edilir, kullanılır ve Türkiye jeotermal kaynaklarının ülkemizdeki durumu hakkında bilgi verdi. Denizli’nin jeotermal enerji üretiminde Türkiye’ye önemli katkısı olduğunu ifade eden Ülgen, jeotermal enerjinin kullanım alanlarından bahsetti.
Ülgen, jeotermal enerjinin; elektrik üretimi, jeotermal bölgesel ısıtma, jeotermal seracılık, jeotermal-sağlık turizminde kullanıldığını vurguladı. Ege Bölgesi’nin Türkiye açısından önemli bir jeotermal enerji santrali bölgesi olduğunun altını çizen Ülgen Türkiye’nin jeotermal elektrik enerji üretiminde Avrupa’da 1. dünyada ise 4. sırada olduğunu belirtti.
Jeotermal Enerji Sektörü Onlarca Farklı Mühendisliğin Ortak Çalışmasıyla Oluşmakta
Jeotermal enerji sondaj sürecinin 24 saat aralıksız devam etmek zorunda olduğunu ve 60-90 gün aralığında sürebildiğini ifade eden Ülgen, jeotermal enerji santralinin 24 saat enerji üretebildiğini ve yılda 8 bin 500 saat aralıksız çalıştığını belirtti. Türkiye’de jeotermal alanların yüzde 55’inin ısıtma uygulamalarına uygun olduğunu, su sıcaklığının 100 derece üzerinde olması durumunda jeotermal enerjinin elektrik üretiminde kullanıldığını dile getiren Ülgen, Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı jeotermal enerji kullanımının öneminin artmasına neden olduğunu vurguladı. Ülgen, sunumunu sonlandırırken her gün gelişen teknoloji ile beraber Türkiye’nin jeotermal enerji üretim kapasitesinin arttığını ifade etti. Ülgen son olarak, “jeotermal sektörün faaliyetleri birer mühendislik projesidir ve onlarca farklı sektörün, farklı mühendisliğin ortak çalışmasıyla kurulabiliyor.” dedi.
Denizli Jeotermal Enerji Üretiminde Ön Sıralarda
Seminerin ikinci sunum Zorlu Enerji İş Geliştirme Yöneticisi Reyhan Nergis Öner tarafından yapıldı. “Jeotermal Enerjinin İş Geliştirme Süreci ve Fizibilite” adlı sunumunu gerçekleştiren Öner; Türkiye’de yenilenebilir enerji ve jeotermal enerji potansiyeli, iş geliştirme süreçleri, ekonomik fizibilite, jeotermal ve sürdürülebilirlik konularından bahsetti. Jeotermal enerjinin yenilebilir, çevre dostu, sürdürülebilir, ucuz ayrıca yerli ve milli bir enerji kaynağı olduğunu mühendislik öğrencilerine detaylı bir şekilde anlatan Öner; ‘’Jeotermal enerjinin diğer yenilebilir enerji türlerinden ayıran en büyük özelliği yılın yüzde 90’ında elektrik üretebiliyor olmasıdır.’’ dedi.
Türkiye’nin jeotermal uygulama haritası üzerinden de bilgilerini paylaşan Öner; “Bizim ülkemizin her bir bölgesinde jeotermal kaynak bulunuyor ama tabii ki farklı sıcaklıklarda. Ege Bölgesi’ndeki bu sıcaklıklar daha çok elektrik üretimine elverişli olduğu için jeotermal enerji elektrik üretim santralleri Denizli, Manisa ve Aydın daha çok toplanmış durumda.’’ diyerek Denizli’nin de bu sektörde önemine vurgu yaptı. Kendi uzmanlık alanı olan jeotermal enerji iş geliştirme süreçlerine değinen Öner; “Bir yatırıma karar vermeye başlamanız da iş geliştirmeyle, o yatırımı tamamlamanız da iş geliştirmeyle’’ diyerek genç mühendis adaylarına tavsiyede bulundu. Son olarak, iş geliştirme yöneticisi olarak görev aldığı Zorlu Enerji’nin 2008 yılından beri işlettiği Kızıldere Jeotermal Enerji Santrali’nin Denizli ili Sarayköy ilçesinde 1984 yılında faaliyete başladığından da bahseden Öner, sonrasında Zorlu Enerji tarafından devreye alınan 80 MW Kızıldere-2 ve 165 MW Kızıldere-3 tesislerinin de yenilenebilir alanda elektrik üretimine önemli katkısı olduğunun altını çizerek sunumunu noktaladı. Sunumların devamında seminer soru-cevap bölümü ile sona erdi.
Kaynak: PAÜ Haber