Sabancı Üni. Kurumsal Yönetim Forumu: İklim değişikliği ve Covid-19 üzerine bir yazı
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, CDP Türkiye’nin, iklim değişikliğinin yeni koronavirüsünün hızla yayılmasındaki rolü ve salgının iklim krizine etkileri konusunda uzmanların açıklamalarını derlediği bir yazı paylaştı.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, CDP Türkiye’nin tüm dünyayı etkisi altına alması ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan edilmesiyle son zamanlarda en çok konuştuğumuz konu olan Covid-19’un, mevcut iklim değişikliğinden nasıl etkilenebileceğine yönelik uzman açıklamalarının derlendiği bir yazıyı paylaştı.
Yazıda iklim değişikliğinin bu virüsün hızla yayılmasındaki rolü ve salgının iklim krizine etkilerinin nasıl olabileceği gibi sorulara yanıt aranıyor.
Öncelikle virüsün ortaya çıkmasında iklim değişikliğinin rolüne değinen yazı, Harvard Üniversitesi İklim, Sağlık ve Küresel Çevre Merkezi Direktörü Dr. Aaron Bernstein’in konuya ilişkin düşünceleri paylaşılıyor. Bernstein’e göre Covid-19’un hızla yayılmasını iklim değişikliğini tetiklediğiyle ilgili doğrudan bir kanıtımız yok. Ancak, iklim değişikliği Dünya’daki diğer türlerle ilişkimizi değiştirdi ve bunun enfeksiyon riski açısından önemli olduğu biliniyor.
Yazı ikinci olarak, Covid-19 sebebiyle endüstriyel çalışma saatlerinin azaltılması, dükkânların kapalı tutulması ve değişen yaşam alışkanlıkları ile küresel sera gazı emisyonlarında azalma meydana geldiğini hatırlatarak, Guardian’ın Küresel Çevre Editörü Jonathan Watts’ın konuya ilişkin şu sözlerni aktarıyor: “Karbon salınımındaki bu azalma trendi devam ederse, 2008 mali krizinden bu yana küresel emisyonlarda ilk kez düşüşe şahit olabiliriz.”
Yeni korona virüsünün iklim değişikliği ile alakalı başka olumlu sonuçları da olabileceğini düşünen uzmanlar da ar. Örneğin çevre aktivisti Bill McKibben; salgın sonrasında devletlerin içinde yaşadığımız Dünya ve onun getirdiği birtakım risklerden bir ders çıkarabileceklerini ve iklim kriziyle mücadelede daha radikal, daha uzun vadeli planlar yapabiliceklerini söylüyor. Stockholm Çevre Enstitüsü ABD Direktörü Michael Lazarus ise, Coid-19 tehdidine yanıt olarak ortaya çıkan sosyal işbirliği duygusuna işaret ederek, kamuoyunun iklim krizi için de bir araya gelebileceğini belirtiyor.
Bir karşıt görüş örneği olarak, Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Rob Jackson’ın konuya ilişkin düşünceleri ise şöyle: “Koronavirüsü krizi küresel karbon emisyonlarında geçici bir düşüşe yol açmış olsa da, salgın sonrası ekonomik toparlanmaya ihtiyaç duyacak olan devletler temiz enerjiye yapılan küresel yatırımlardan, iklim dostu politikalarından ödün verecek ve bu durum uzun vadede iklim değişikliği mücadelesi için ciddi bir tehdit oluşturacak.”
CDP’nin Türkiye’deki partneri 2010 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’dur. CDP, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini değiştirmek üzere çalışır. Kar amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan CDP, dünyanın en büyük kurumsal ilkim değişikliği, su ve orman-risk datasını elinde bulundurmaktadır. CDP olarak çevresel risk yönetiminin geliştirilmesinde ölçüm ve bilgi saydamlığının gücünü kullanılır.
Dileriz, insanlık bu zor günleri atlatırken, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının değerini bir kez daha değerlendirir.