Haberler

Şili’de ülkenin enerji karışımında jeotermal enerjinin önemi

Cerro Pabellon jeotermal enerji santrali, Şili (kaynak: ThinkGeoEnergy)
Cannur Bozkurt 8 Şub 2021

Yakın tarihli bir röportajda, Şili'nin And Dağları Jeotermal Mükemmeliyet Merkezi'nden (CEGA) Dr. Diego Morata, jeotermal enerjinin Şili'nin gelecekteki enerji karışımı için oynayabileceği önemli rolü vurguluyor.

Şili’nin kalkınması için yenilenebilir enerji üzerine Andes Jeotermal Mükemmeliyet Merkezi’nin (CEGA) direktörü Dr. Diego Morata ile yapılan röportajda, temiz enerji, ITL ödülü ve çalışma dahil olmak üzere Şili’nin enerji gündemini tartışılıyor.

Enerji, ülkeler için ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmada kilit ve stratejik bir faktördür. Bu, konuyla ilgili olarak, farklı aktörleri, değişkenleri, bilgileri ve kurumları içeren bir yolun ana hatlarıyla belirlenmesine izin veren politikaların oluşturulmasına yol açmıştır.

Şili Üniversitesi Fiziksel Bilimler ve Matematik Fakültesi, bu alanda farklı çalışmalara öncülük eden Los Andes Jeotermalinde Mükemmeliyet Merkezi’ne (CEGA) sahiptir. Merkezin yöneticisi Profesör Diego Morata, bugün enerji alanındaki tartışmayı belirleyen farklı eksenleri ele alıyor. Bu nedenle Corfo’nun Associated Universities Inc (AUI) konsorsiyumuna verdiği Temiz Teknolojiler Enstitüsü (ITL) ödülü ile ilgili görüş bildirmekten çekinmedi.

CEGA tarafından yürütülen bir çalışma, ülkenin güneyinde sürdürülebilir bir jeotermal kojenerasyon tesisi geliştirmek için gerekli koşulları araştırıyor. Bu araştırmayla ilgili olarak Morata, ülkenin toprakları boyunca dağılmış elektrik üretimi için büyük jeotermal potansiyele sahip olduğunu söylüyor:

“Birkaç yıl önce CEGA tarafından yürütülen ve şu anda yeni hesaplama metodolojileriyle onu iyileştirme sürecinde olduğumuz bir çalışma, Şili’de elektrik üretmek için jeotermal potansiyelin 40.000 MWe olacağını gösteriyor. Tüm bu potansiyelin Şili’de kurulabileceğini düşünmenin gerçekçi olmadığı açıktır. Ancak öte yandan, bu muazzam potansiyele rağmen bugün kuzeyde 48 MWe kurulu kapasiteye sahip tek bir jeotermal elektrik üretim tesisi, Cerro Pabellón olduğunu ve bu dönemde genişleme aşamasında olduğunu görmek üzücü.”

Morata, ülkenin uygun ekonomik koşullara sahip olması halinde, 20-30 yıllık makul bir süre içinde jeotermal enerji ile kolayca yaklaşık 2.000 MWe elektrik üretimine sahip olabileceğini savunuyor ki bu da belirttiği gibi, sistemde istikrar ve bugün kömürden üretilen binlerce MWe’nin güvenli bir şekilde değiştirilmesine izin verecek.

Güneyde bu üretim kaynağı, sadece ekonomik karlılık değil, başka bir perspektiften incelenmesi gereken bir gerçektir.

“Çalışmalarımız, teknik açıdan, güneyde küçük jeotermal üretim (ve ortak üretim) tesislerinin uygulanmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Çok az yer kaplayan santrallerden bahsediyoruz, bu nedenle çevresel etki minimum ve bu hem elektrik hem de ısı üretimine izin verir, örneğin bölgesel ısıtma için kullanılabilir. Ülkemizin güneyinde güneş radyasyonu yoğun değil ve görüyoruz ki yağışların azalmasıyla nehirlerimiz önceki yıllarda görülen akışları artık taşımıyor” diyen Morata şözlerine şöyle devam ediyor:

“Ayrıca, bir toplum olarak, Şili’nin güneyinin çevre üzerinde güçlü bir etkisi olan mega projeleri istemediğini gösterdik. O halde şüphesiz jeotermal enerji, potansiyel olarak ayaklarımızın altında olduğu için ülkemizin bu bölgesinin enerji matrisinin gündemini almalıdır. Bu enerji kaynağının izin verdiği şeyin sorumluluğunu üstlenmek yalnızca siyasi iradeyi gerektirir: önemli ölçüde enerji bağımsızlığı, elektrik matrisimize güvenlik ve istikrar sağlama. Ve tabii ki, ısı üretimi (jeotermal enerjinin doğrudan kullanımı) hakkında konuşursak, bu bizim şehirlerimizi dekontamine etmemize ve ev ısıtmayla ilişkili elektrik tüketimini önemli ölçüde azaltmamıza olanak sağlar.”

Kaynak: ThinkGeoEnergy