Haberler

Yeşil enerji geçişinin anahtarı bölgesel ısıtma sistemleri

Aarhus, Danimarka üzerinden şehir manzarası (kaynak: flickr/ Kullanıcı:Colin, creative commons)
Merve Uytun 3 Mar 2022

Güçlü bir bölgesel ısıtma, nispeten uygun fiyatlı temiz enerji geçişi için bir ön koşuldur ve jeotermal enerji, geleceğin bölgesel ısıtmasının önemli bir parçasıdır.

Bölgesel ısıtma ve jeotermal enerjinin ele alındığı, bir Danimarka yayını Ing.dk’deki bu makaleyi sizlerle paylaşıyoruz.

Danimarka tarihinde büyük ölçekte jeotermal bölgesel ısıtma ve Avrupa’nın en büyük sürekli jeotermal santrali konusundaki ilk anlaşma, daha önce bildirdiğimiz gibi, Aarhus şehrinde duyuruldu. 14 Ocak 2022’de düzenlenen büyük bir basın toplantısında, AP Møller Holding, ATP ve NRGI’ye ait olan AffaldVarme Aarhus og Innargi tarafından sunulan anlaşmanın özü buydu.

Çok sayıda bakan, belediye başkanı, meclis üyesi, müdür, yönetim kurulu başkanı ve birkaç raportör tarafından duyurulan, AffaldVarme Aarhus ve Innargi arasındaki bölgesel ısıtma anlaşmasının jeotermal enerjinin yeni düzenlemesine ilişkin siyasi bir anlaşma olduğu açıktı ve Parlamento partilerinin çoğu Noel’den kısa bir süre önce jeotermal ile bölgesel ısıtma konusunda anlaştılar.

Ancak anlaşma, AffaldVarme Aarhus ve Innargi’nin geleceğin bölgesel ısıtmasının bir parçası olarak jeotermal enerjiyi geliştirmede ön saflarda yer aldığından daha fazlasını söylüyor ve enerji geçişinde bölgesel ısıtmanın önemini vurguluyor.

Bölgesel ısıtma, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokarak yapılabilir ve gereksiz milyar dolarlık yatırımlardan kaçınılabilir.

Enerji sistemlerinin yeşil dönüşümü hedefine ulaşmak istiyorsak, tüm sektörlerin birleştirilmesi ve tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına gereksinimimiz var. Jeotermal enerji, deniz suyu, atıktan enerji geri kazanımı, yerel ve sürdürülebilir biyokütle, şirketlerden fazla enerji ve atık sudaki enerji – tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli, esnek bir şekilde kullanılabileceği tek bir alan var: bölgesel ısıtma.

Tabii ki, yeşil dönüşümün yeşil güç gerektirdiğinden şüphe duyulmamalıdır. Evleri ve iş merkezlerini ısıtmak için yeşil elektriğe ihtiyaç olmasının yanı sıra, ulaşım için de temiz enerjiye ihtiyaç vardır. Bu durum, elektrik dağıtım sistemlerinde büyük yatırımlar demektir. Gereksiz milyar dolarlık yatırımlardan kaçınacaksak eğer, rüzgar ve güneşten elde edilen elektriğin akıllıca ve verimli kullanılması gerekiyor.

Elektrik piyasasında denge oluşturmak için mükemmel

Enerji sektöründeki çoğu insan, elektrik fiyatlarının gelecekte keskin bir şekilde dalgalanacağı konusunda hemfikirdir. Elektrik esas olarak rüzgar ve güneşten gelecek ve diğer şeylerin yanı sıra iklim değişikliği, elektrik üretimindeki değişkenliğin en büyük sebebi olacaktır.

Geleceğin bölgesel ısıtması, hem elektrik kullanan teknolojileri (jeotermal, deniz suyu, atık su, vb.) hem de elektrik üreten teknolojileri (örneğin, yerel, sürdürülebilir biyokütlenin ve önlenemeyen atıkların, yeniden kullanılmış veya geri dönüştürülmüş enerji kullanımı) entegre edecektir.

Aynı zamanda bölgesel ısıtma sistemi ile enerji üretimi ve tüketimi birbirinden daha bağımsız hale getirilebilir. Bu, enerjinin tanklarda, havuz ısı depolamasında, atık depolamasında vb. hem haftalık hem de mevsimlik olarak depolanması yoluyla yapılabilir. Bütün bunlar, bölgesel ısıtmanın elektrik üretimindeki ve dolayısıyla elektrik fiyatlarındaki vahşi dalgalanmaları dengelemede kritik bir rol oynayabileceği anlamına gelir.

Kaynak: ThinkGeoEnergy